DEVAK - Faaliyet Raporu 2014

Deloitte Eğitim Vakfı Faaliyet Raporu 2014 23 "2013-2014 Akademik yılının bahar döneminde Boğaziçi Üniversite’sindeki eğitimime ara vererek bir dönemliğine Erasmus değişim programıyla Brüksel’deki Vrije Universiteit Brussel’a geldim. Erasmus denilince herkesin aklında bambaşka şeyler canlanır bambaşka planları vardır herkesin. Benim hayalimdeki Erasmus döneminin tek bir amacı vardı keşfetmek. Farklı kültürleri, insanları, coğrafyaları keşfetmek. İnsanın yeni limanlara yelken açması demek bir anlamda da merkezinden uzaklaşması, comfort zone’undan dışarı çıkması demek. Çünkü keşfetmek emek isteyen bir iş. Bu nedenle gerek akademik olarak dersler noktasında, gerek insan ilişkileri yönünden, gerekse yaşadığım coğrafya açısından farklılıklara emek vermeye çalıştım bir dönem boyunca. Keşfetmek, tanımak ve anlamak için. Bir dönem boyunca en çok önem verdiğim olay insan tanımaktı. Avrupa’nın dört bir yanından arkadaşlar edindim, kültürlerini anlamaya çalıştım ve insana dair gözlemler yaptım. Elde ettiğim sonuç yepyeni bir bakış açısı kazandırdı bana. Tabi bir çok güzel anı ve hatıra biriktirdim zihnimde, fotoğraflarda ve not defterlerinde. Bir de böyle uluslararası bir arkadaş ortamında Dünya Kupası’nı izlemenin yaşamanın ne kadar eğlenceli, coşkulu bir şey olduğunu yaşayarak deneyimledim. Erasmus dönemi boyunca İspanya’dan Sırbistan’a, Amsterdam’dan Roma’ya 12 ülkede 20 şehir gezdim. Gezmek için ihtiyacımız olan para değil, yaşam enerjisi ve zaman. Sınırların nasıl anlamsızlaştığını yollarda gözlemledim. Zihnimin sınırlarındaki eşiği geçmemi sağladı bu geziler. Bazen bir interrail bileti ile bazen Ryan Air’ın kuşlar cıvıladamadan kalkan uçağıyla, bazen de otobüsle en az masrafla gezdim. Yeri geldi Belgrad’da bir İtalyanla önümüzde gerçekleşen araba kazasından son anda kurtulduk, yeri geldi Türk arkadaşlarla havaalanında şampiyonlar ligi finalini izlemek için üç terminal gezdik. Her haftasonu ve her tatil bir gezi planıydı benim için. Aşağı yukarı 1 buçuk aylık dönemde yollardaydım yani. Nereleri gezmişim acaba bir haritadan bakayım dediğimde ise gerçeklerle yüzleştim. Zihnimin sınırlarını aştığımı zannederken aslında nasılda Avrupa’ya sıkışıp kaldığımı farkettim. Erasmus bitiminden sonra ilk işim doğuya gitmek olacak. Hindistan’a, Malezya’ya, Çin’e ve Latin Amerika’ya. Keşfin çok başlarındayız henüz. Erasmus’un akademik yönünü biraz arka plana atmıştım. Lisans düzeyinde İngilizce düzgün ders bulamadığım için aldığım yüksek lisans finans dersleri finans dünyasına bakış açımda değişikliklere sebep oldu. Daha öncesinde hep Amerikan sistemi geleneğinden gelen bir ekonomi bölümünde okuduğum için finansa dönük karamsar bakış açımda bir aydınlanma yaşandı. Brüksel’de yaşamak aynı zamanda Avrupa Birliği kurumları ile iç içe olmak anlamına geliyor tabi. Avrupa Birliği’ni ve uluslararası birçok organizasyonu yakından tanıma fırsatı buldum. Okulumdaki ve şehirdeki diğer öğrenci kulüplerinin düzenledikleri etkinlikler, projeler ve ziyaretlere istisnasız katılmaya çalıştım. Avrupa Komisyonu, Avrupa Parlementosu, Avrupa Adalet Divanı ziyaretleri derken bir anda kendimi 4 yıl önce interrail için Belçika vizesi başvurumu reddeden dönemin Belçika İstanbul Başkonsolosu Thomas ANTOINE’ın Belçika Lüksemburg Büyükelçiliğinde grubumuzun adına evinde verdiği resepsiyonda kendisiyle 4 yıl öncesi üzerine Türkçe muhabbet ederken buldum. 5 aylık bir süreçte ömür boyu hatırlayacağım bir deneyim yaşadım. Bolca öğrendim, paylaştım ve biriktirdim. Eğer bu yazıyı okuyan varsa ve anlattıklarımla biraz olsun benzer arayışlara, duygulara sahiplerse kesinlikle bu tarz bir değişim programına gitmelerini tavsiye ederim. Görmek ve tecrübe etmek yazıya dökülemeyecek ve yazıdan anlaşılamayacak kadar kendine özgü.." Oğuzhan Mailmail, Boğaziçi Üniversitesi İktisat Bölümü 3. Sınıf Öğrencisi

RkJQdWJsaXNoZXIy MjIxMTc=