DEVAK - Faaliyet Raporu 2021

DEVAK FAALİYET RAPORU 64 GELECEĞE DÖNÜŞ Son iki senedir yaşadıklarımı göz önüne alıp, değerlendirdiğimde değişimin kaçınılmaz olduğunu fark ettim. Bu nedenle, değişimin kaçınılmaz olduğunu bilmeli, beklenmeyeni beklemeli, kabul etmeli ve tepki vermeliyiz. Bu çağda, tarihin bir parçası olmak çok daha kolay. Öte yandan, öne çıkmak ancak sürekli değişmekle mümkündür. Yaşamlarımızda hayatta kalmak istiyorsak, üstel değişikliklere verilen doğrusal tepkiler kabul edilemez. Tepkilerimiz ve değişimlerimiz arasındaki boşlukları fark eden, analiz eden ve kendini değişikliklere adapte edenler, gelecek neslin liderleri olacaktır. Mevcut organizasyonları incelediğimizde organizasyonların ve liderlerin en büyük sorununun belirli kalıpların içinde düşünmek olduğunu fark ediyoruz fakat küresel zorluklardan ve katlanarak değişen teknolojilerden oluşan bir dünyada sadece kutunun içinde düşünerek bir dünya tasarlamak imkansızdır. Liderler ve organizasyonlar da kutunun dışında düşünmelidir. Kuruluşlar için kutunun dışında düşünürken, başlangıç ve kilit noktasının müşteriler olduğunu unutmamalıyız. Fikirlerimizi sürekli olarak yeniden şekillendirmemiz gerekiyor çünkü yeni odak noktamız sadece verimliliği artırmak değil, doğru iş modelini bulmak. Hayatımızda öğrenebileceğimiz en önemli beceri adaptasyondur ve adaptasyon ancak uç düşünme (Edge thinking) ile mümkündür. Edge Thinking felsefesini en doğru şekilde uygulamanın yollarından bir tanesinin Future Wheels (Gelecek Çarkı) yöntemini benimsemek olduğunu düşünüyorum. Sokratik Yöntem ve Future Wheels Yöntemleriyle birlikte gün içerisinde davranışlarımızı sürekli sorgulamak ve soru sormak günlük hayatımın bir parçası haline geldi. Uyguladığım bu yöntemlerin gelecekteki kariyerimi de şekillendirdiğini düşünüyorum. Sürekli değişen bir ortamda cevaplara ulaşmak davranışlarımızın ikinci ve üçüncü derecedeki sonuçlarını sorgulamakla mümkündür. İkinci ve üçüncü dereceden düşünme, hayatıma olan bakış açımı zenginleştiriyor. Pek çok bakış açısını analiz ettikten sonra tek bir doğru, tek bir yanlış ya da tek bir doğru karar olmadığını fark ediyorum. Kararlarımızda çok sayıda farklı seçeneğe sahip olmak bazen yanlış anlaşılmaya yol açabiliyor çünkü birden fazla karar mekanizmasını devreye sokmak kafa karışıklığı yaratıyor ama unuttuğumuz nokta çeşitliliğin özgünlük yarattığıdır. Özgünlük, hayatımıza farklılık, ekstra anlam ve güven katmaktadır. Hedeflerime ulaşmak için adımlar atarken, her adımının ayrı bir hedef haline geldiğini anlıyorum. Bu farkındalık bana daha fazla deneyim için sonsuz enerji ve uyum sağlıyor. Her şeyi göz önünde bulundurarak; sorgulamanın hayatımızda ve gelecekteki kariyerimizde kelimenin tam anlamıyla her şey olduğunu söyleyebilirim. Doğukan Öztürk Özyeğin Üniversitesi, Endüstri Mühendisliği İşletme – Yan Dal