DEVAK - Faaliyet Raporu 2024

SULTAN ŞİMŞEK Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Eski adıyla Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği, yeni adıyla Sosyal Gelişim ve Dayanışma Derneği- Association for Social Development and Aid Mobilization (SGDD-ASAM), 1995 yılında Türkiye’de yaşayan sığınmacı ve mültecilere yardım etmek amacıyla Ankara’da Hacettepe Üniversitesi profesörleri tarafından kurulmuştur. Dernek çalışma yelpazesini ülkemizde son zamanlarda yaşanan depremlerin ve çeşitli doğal afetlerin ardından genişletmiştir ve “İhtiyacı olan herkesle dayanışma içinde” ilkesini benimsemektedir. SGDD-ASAM şu anda dört ana vizyona sahiptir: göç, sürdürülebilir kalkınma, insani yardım ve afet müdahalesi, hassas grupların güçlendirilmesi ve koruma. Türkiye genelinde 30 ilde, 55 ofiste ve yurt dışında Atina ve Brüksel’de temsilcilikleri olan kurum, Türkiye’nin en büyük Sivil Toplum Kuruluşlarından biridir. Ülke genelinde ve yurt dışı ofislerinde çeşitli projeleri olan kurumun finansal desteği partneri olan Birleşmiş Milletler (BM) ve BM’nin çeşitli organları tarafından sağlanmaktadır. SGDD-ASAM bünyesinde sosyal çalışmacılar, saha çalışanları, sağlık eğitmenleri, koruma asistanları, psikologlar, tercümanlar, mobil takım ekipleri, gençlik çalışanları vb. gibi birçok farklı alandan profesyonel bulundurmaktadır. Çalışmalar yürütülen alanların başında koruma, eğitim, sağlık, sosyal hizmetler ve psiko-sosyal destek gelmektedir. 6 hafta boyunca SGDD-ASAM’ın İstanbul ofisinde yapmış olduğum stajım boyunca da yukarıda bahsedilen çeşitli çalışma alanlarında ve verilen farklı hizmetlerde hem teorik hem pratik bilgiler ve deneyimler elde etme şansı yakaladım. Stajım süresince göç kavramının tarihçesi, Uluslararası Mülteci Hukuku, Temel Hukuk Terminolojisi, Uluslararası Koruma ve Geçici Koruma kanunları, sosyal uyum (entegrasyon), Geri Gönderme Yasağı, yabancılar hukuku, YUKK, Çocuk Koruma Kanunu gibi hukuki desteklemeler vb. mültecilerin ve içerisinde bulundukları toplumun hayatlarını derinden etkileyen konular hakkında bu alanda uzmanlaşmış profesörlerden, avukatlardan, yetkililerden bilgiler edinme fırsatı buldum. Bu stajın bana kazandırmış olduğu en önemli olumlu katkı ise Türkiye’de mülteci ve sığınmacılar, spesifik olarak da geçici koruma altında olan Suriyeli sığınmacılar hakkında toplumda çeşitli mecralarca yayılan yalan yanlış bilgileri doğrulamam konusunda kazandırdığı değerli bilgilerdir. Türkiye’de maalesef ki göçmen, mülteci, sığınmacı gibi kavramlar birbiriyle karışan ve anlamlarının tamamen doğru bir şekilde kavranamadığı kelimeler. Karıştırılan bu kavramlar da ne yazık ki birçok yanlış anlaşılmaya zemin hazırlamakta ve hatta bazen birçok politikacı tarafından da bu yanlış anlaşılmalar bilinçli bir şekilde kullanılarak toplumda kutuplaşmalara sebep olmaktadır. Mesela, mülteci statüsünde çok az kişinin olmasına rağmen sanki her Suriyeli mülteciymiş ve mültecilik haklarını kullanarak Türklerden daha rahat bir hayat yaşıyormuş gibi bilinçli oluşturulan yanlış anlaşılmalar toplumdaki ırkçı söylemlerin artmasına neden olmaktadır. İnanıyorum ki bu staj sayesinde, ülkemizde maalesef ki bu tarz yanlış bilinen olguların oluşturduğu yaygın bir şekilde dile getirilen ırkçı söylemlere karşı yapıcı yorumlar yapabileceğimi düşünmekte ve çevremde bulunan insanları doğru bir şekilde bilgilendirerek onları hümanist bir bakış açısıyla her insana eşit davranmaya ikna edebileceğime inanmaktayım. Staj süresince etrafımda gördüğüm kişilere karşı da kendi farkındalığımın arttığını açıkça gözlemledim. Gözlemlerim doğrultusunda ve SGDD-ASAM’daki 6 haftalık bu stajla her insanın ülke veya millet fark etmeksizin birbirine benzer çeşitli sorunları olduğunu ve bu sorunları çözmek için de farklı kurum ve kuruluşların hep beraber çalışması gerektiğini anladım. Bu 6 haftalık süreçte iş arkadaşlarımın sıcakkanlılığı ve bana her sorumda yardımcı olmaya çalışmaları beni evdeymiş gibi hissettirdi ve benim için çok yapıcı bir öğrenme ortamı oluşturdu. DEVAK FAALİYET RAPORU 46